Hafif gri veya pembe, ender olarakta kırmızı, soluk yeşil veya beneklidir. Kimyasal bileşimi kil ve şistlerinkine oldukça yakındır. Kuvars diğer maddelere kalıp görevi yapar. Kapsadığı madenlerin ağırlığına göre granit, amfibolü, piroksenli, siyah mikalı, beyaz mikalı, çift mikalı adlarını alır.
Granitler yeryüzünde en sık rastlanan magma kayalarıdır, karaların yüzde 5-10'unu kaplar. Bazen damarlar, ama daha çok kütleler meydana getirir, granit kütleler meydana getirdiğinde batolitler ortaya çıkar.
Granit yapı taşı, döşeme taşı, kaldırım kenar taşı olarak kullanılır. Bazı granit çeşitleri iyi işlendiği zaman hoş bir parlaklık kazanır ve sert mermerlere benzer. Granit, heykelcilikte ve mezar taşlarında da çok kullanılır.
Milattan önceki devirlerde inşa edilmiş birçok eserde mermere rastlanmaktadır. Bu eserlerde kullanılan mermerlerin türleri çok çeşitli olmakla birlikte ebatlarının çok büyük olduğu dikkat çekmektedir. Tarihi, antik tapınaklarda, heykellerde, saraylarda, Mısır firavun mezarlarında, piramitlerde , surlarda, kalelerde, stadyum ve açık hava tiyatrolarında mermere sıklıkla rastlanmaktadır.
Türkiye'deki mermer yatakları ve ocaklarının pek çoğu milattan önce Romalılar, Bizanslılar ve Yunanlar tarafından işletilmiştir. Türkiye'deki mermer yataklarının büyük bir kısmı özellikle tarihi şöhreti olan Afyon-İsçehisar - Bacakale, Denizli - Honaz, Çal, Kaklık, Kocabaş, Gürlek, Sarayköy, İzmir- Efes, Kütahya - Altuntaş - Çalça, Bileceik - Gülümbe - Lümbe, Bursa - İznik, İzmit - Gebze, Ankara - Koçhisar, Yozgat - Akdağı, Niğde - Gümüşler başta olmak üzere tüm bölgelere yayılmış durumdadır.